İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu
1 Gün
İZMİR - LONDRA
Sabah erken saatlerde, İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşuyoruz. Seyahatin heyecanı ve merak dolu anlarıyla saat 15:40’ta, SunExpress Hava Yolları’na ait XQ 882 sefer sayılı uçağımızla, İngiltere’nin en önemli ve etkileyici başkentlerinden biri olan Londra’ya doğru direkt uçuşumuza başlıyoruz. Yerel saatle 17:55’te Londra’ya varış gerçekleştiriyoruz. Geçmişin tarihî dokusunu koruyan, gotik mimarinin izlerini taşıyan sokaklarıyla; bir yanda ise modern gökdelenlerin yükseldiği dinamik yapısıyla Londra, ilk bakışta büyüleyici bir şehir izlenimi bırakıyor. Havalimanından ayrılır ayrılmaz, rehberimizin eşliğinde panoramik şehir turu başlıyor. Big Ben, Westminster Sarayı, Thames Nehri ve Trafalgar Meydanı boyunca uzanan bu güzergâhta, Londra’nın ruhunu keşfetmeye, şehri adım adım hissetmeye başlıyoruz. Gün batımına yaklaşırken şehir merkezinde vereceğimiz serbest zaman ile Londra’nın canlı ritmini kendi tempomuzda deneyimleme şansı yakalıyoruz. Akşam yemeği molasının ardından otelimize transfer sağlanıyor ve dinlenmek üzere odalarımıza yerleşiyoruz. Ertesi gün, bizleri yepyeni keşifler bekliyor…
2 Gün
LONDRA
Yeni bir güne, otelimizde yapacağımız kahvaltı ile başlıyoruz ve ardından Büyük Britanya’nın kalbi olarak kabul edilen Londra’yı daha yakından keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Kentin ortasından usul usul akan Thames Nehri, yüzyıllardır yaşam ve sayısız hikâyenin kaynağı olmuştur. Bugün biz de bu kadim nehir boyunca, Greenwich Pier’den başlayacak olan nehir turuyla Londra’ya farklı bir açıdan bakacağız. Suyun üstünden ilerlerken, şehrin tarihi ve dönüşümü gözler önüne seriliyor. Zarif siluetiyle dikkat çeken Tower Bridge, ardından tarihi Londra Kalesi manzaramız oluyor. Eski ile yeninin iç içe geçtiği bu güzergâhta, Londra Köprüsü ve modern mimarinin örneği olan Millennium Köprüsü gibi ikonik yapılar karşımıza çıkıyor. Son durağımız Westminster Pier oluyor. Burada başlayacak yürüyüş turunda, Westminster Köprüsü’nden, Parlamento Binası ve heybetli Big Ben’i rehberimiz eşliğinde keşfederken, tarihi atmosferi fotoğraflarımıza taşıyoruz. Sonrasında şehrin yeşil cenneti St. James Parkı’ndan geçerek, huzur dolu bir yürüyüşle Buckingham Sarayı’na ulaşıyoruz. Şansımız varsa nöbet değişim törenine tanıklık ediyoruz ve ardından sarayın ihtişamlı iç dünyasını özel rehber anlatımıyla geziyoruz. Saray ziyaretinin ardından Trafalgar Meydanı’na geçiyoruz. Burada, Ulusal Galeri önünden geçerken, Kral Charles’ın heykeli bize selam veriyor. Sanat dolu rotamızda, Dominion Tiyatrosu’ndan British Museum’a ilerliyoruz. Antik Mısır’ın mumyalarından Rosetta Taşı’na kadar tarih dolu eserler arasında zamanda yolculuk yapıyoruz. Günün ilerleyen saatlerinde, Royal Opera House çevresindeki cadde boyunca yürüyerek, renkli sokak sanatçıları ve butik kafeleriyle ünlü Covent Garden’da kahve molası veriyoruz. Buradaki serbest zamanın ardından, eğlence ve sinema merkezi Leicester Meydanı’na geçiyor, ardından Piccadilly Circus’ta Eros Heykeli altında Londra’nın canlı enerjisini hissediyoruz. Günün son noktası, alışveriş ve modanın kalbi olan Oxford Caddesi oluyor. Lüks mağazalar ve canlı sokak atmosferi eşliğinde geçireceğimiz serbest zaman sonrası, yeniden buluşup otelimize dönüyoruz. Londra’da geçen bu unutulmaz keşif gününün ardından, yarın için dinlenmeye çekiliyoruz.
3 Gün
LONDRA - WINDSOR - BATH - CARDIFF
Güne otelimizde alacağımız kahvaltı ile başlıyoruz ve ardından İngiltere’nin zarafetle yoğrulmuş, tarihî atmosferiyle büyüleyen kasabalarından biri olan Windsor’a doğru yola çıkıyoruz. Kraliyet ailesinin uzun yıllardır ikamet ettiği bu kasaba, taş sokakları ve aristokratik havasıyla bizleri geçmişin kalbine davet ediyor. İlk durağımız, dünyanın en eski ve en büyük yerleşim kalelerinden biri olan Windsor Kalesi. Giriş ücretleri programımıza dahil olan bu görkemli mekânda, St. George Şapeli’ni ziyaret ediyor; Kraliçe Mary için özel olarak tasarlanan etkileyici Doll’s House ve kraliyet düğünleri ile cenaze törenlerine ev sahipliği yapan alanları rehberimiz eşliğinde keşfediyoruz. Kale avlusunda gerçekleşen ve Buckingham Sarayı’ndaki kadar etkileyici olan nöbet değişim törenine tanıklık etme fırsatı buluyoruz. Windsor’dan ayrılarak, İngiltere’nin tarih kokan şehirlerinden biri olan Bath’a geçiyoruz. Antik Roma döneminden miras kalan izleriyle, Bath adeta taşlarına sinmiş bir tarih anlatısı gibi karşımıza çıkıyor. Burada gezimize, adını aldığı ünlü Roma Hamamları ile başlıyor; ardından nehrin zarafetle aktığı Pulteney Köprüsü ve görkemli Bath Manastırı’nı ziyaret ediyoruz. 18. yüzyıldan kalma yarım ay biçimindeki Georgian evleri arasında yapacağımız yürüyüşle, bu estetik kentte dolaşırken, her köşede fotoğraflamak isteyeceğiniz eşsiz manzaralarla karşılaşıyoruz. Sonrasında rotamızı batıya çevirerek, Galler’in başkenti Cardiff’e doğru yol alıyoruz. Kısa bir yolculuktan sonra şehir merkezine varıyor ve keşfe başlıyoruz. Öncelikle karşımıza çıkan Cardiff Kalesi, ardından Galler’in ruhunu yansıtan önemli yapılar arasında yer alan Llandaff Katedrali ve yemyeşil Bute Park ile tanışıyoruz. Günün son noktası olarak, geçmişte endüstriyel hareketliliğin merkezi olan ve günümüzde modern bir yaşam alanına dönüşmüş olan Cardiff Bay’i ziyaret ediyoruz. Deniz kenarında sıralanmış restoranlar, kafeler ve butik mağazalarla çevrili bu bölgede keyifli bir serbest zaman imkânı sunuyoruz. Akşam saatlerinde otelimize dönüş yaparak, Galler’e ulaşmanın ve dolu dolu geçirdiğimiz tarih dolu keşiflerin yorgunluğunu atıyoruz.
4 Gün
CARDIFF - STRATFORD UPON AVON - CHESTER - LIVERPOOL
Galler’in sakin sabahına, otelimizde yapacağımız kahvaltı ile başlıyoruz. Daha sonra aracımıza binerek, İngiltere’nin edebiyat dünyasında özel bir yere sahip olan Stratford-upon-Avon kasabasına doğru yola çıkıyoruz. Bu huzurlu yerleşim sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda dünya edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan William Shakespeare’in doğduğu şehir olmasıyla da dikkat çekiyor. Shakespeare’in doğduğu evin tarihi taş duvarları arasında dolaşırken, adeta zamanda yolculuk yapıyoruz. Bahçelerinde gezdiğimiz Anne Hathaway’in Kulübesi ise şairin ilham aldığı mekanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Stratford’u geride bırakıp rotamızı kuzeye çevirdiğimizde, Mersey Nehri’nin iki yakasında konumlanan ve tarihi dokusuyla büyüleyen Chester şehrine ulaşıyoruz. Yarı ahşap Tudor mimarisi, dar sokakları ve Roma’dan kalan mirasıyla bu şehir, adeta yaşayan bir açık hava müzesi niteliğinde. Chester’da keşfimize, İngiltere’nin en iyi korunmuş surlarından biri olan 3 kilometrelik şehir surları boyunca yapacağımız yürüyüşle başlıyoruz. Yüksekten şehir manzarasının keyfini çıkarırken, rehberimizin eşliğinde Gotik mimarinin seçkin örneklerinden biri olan Chester Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Daha sonra, Kraliçe Victoria’nın tahta çıkışının 60. yılı anısına 1897’de inşa edilen ve Big Ben’den sonra İngiltere’nin en çok fotoğraflanan saati olan Eastgate Clock önünde fotoğraf molası veriyoruz. Chester’ın tarihine farklı bir perspektiften bakmak için 2. yüzyıldan günümüze ulaşan Chester Roma Amfi Tiyatrosu’nu ziyaret ediyoruz. Yaklaşık 7.000 kişilik kapasitesiyle Roma döneminin en büyük açık hava tiyatrolarından biri olan bu alan, şehrin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Chester’daki bu dolu dolu ziyaretin ardından, sanat, müzik ve futbolun merkezi olan, The Beatles ile özdeşleşen Liverpool’a hareket ediyoruz. Şehre varışımızda yapacağımız kısa bir oryantasyon turuyla Liverpool’un karakteristik yapısını tanıyor ve ardından serbest zamanla kendi keşif rotamızı oluşturuyoruz. Günün sonunda otelimize dönerek dinlenmeye çekiliyoruz.
5 Gün
LIVERPOOL - MANCHESTER - YORK
Liverpool sabahına otelimizde yapacağımız kahvaltı ile başlıyoruz. Odalarımızı boşaltarak, müziğin ve denizin eşsiz atmosferini taşıyan bu özel şehirde keşfe çıkıyoruz. Liman bölgesinden başlayıp Kanada Bulvarı boyunca yürüyüş turu gerçekleştiriyoruz. Mersey Nehri’nin huzur veren manzarası eşliğinde ilerlerken, müzik tarihinin ikonlarından The Beatles Heykeli önünde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Daha sonra grubun hikâyesini anlatan Beatles Müzesi’ni dışarıdan görüp şehir merkezine doğru ilerliyoruz. Sıradaki durağımız, İngiltere’nin en büyük, Avrupa’nın ise beşinci büyük yapısı olan Liverpool Katedrali. Gotik mimarisi ve manevi havasıyla büyüleyen bu katedrali ziyaret ettikten sonra, içinde sergi ve konser alanları barındıran, Neo-klasik mimarinin en seçkin örneklerinden St. George’s Hall’u geziyoruz. 19. yüzyıldan beri önemli bir ulaşım noktası olan Lime Street Tren İstasyonu da turumuz sırasında görülecek yerler arasında bulunuyor. Kısa verilen serbest zamanla Liverpool’un canlı enerjisini kendi adımlarımızla deneyimleme fırsatı buluyoruz. Serbest zamanın ardından yola çıkarak, sanayi devriminin doğduğu şehir olarak bilinen, tarih, sanat, futbol ve mimarinin buluştuğu Manchester’a ulaşıyoruz. Burada ilk olarak şehrin merkezinde yer alan Manchester Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında Gotik mimarisiyle büyüleyen John Rylands Kütüphanesi ve eski bir sinagogun restore edilmesiyle kurulan Manchester Jewish Müzesi, bizi tarihin farklı dönemlerine götürüyor. Turun sonunda, şehrin en büyük alışveriş merkezi olan Manchester Arndale’de serbest zaman veriyoruz. Manchester’daki keşiflerin ardından, İngiltere’nin kuzeyinde tarihi dokusunu koruyan York şehrine doğru yola çıkıyoruz. Varışta, bizi ilk karşılayan, 13. yüzyıla uzanan ve 3,5 km uzunluğundaki York şehir surları oluyor. Tarihin her katmanını hissettiren bu şehirde; York Kalesi ve ikonik kulesi Clifford’s Tower, geçmişin karanlık yüzünü keşfetmemize olanak tanıyan York Dungeon Müzesi ve ihtişamıyla göz dolduran York Minster Katedrali, rehber eşliğinde ziyaret edilen önemli noktalar arasında. Ardından, Harry Potter evrenine ilham kaynağı olmuş Orta Çağ’ın dar sokakları The Shambles’ta serbest zaman veriyoruz. Arnavut kaldırımları, nostaljik vitrinleri ve tarihi dokusuyla bu bölge adeta zamanda yolculuk yaptırıyor. İsteğe bağlı olarak, misafirlerimiz bu zamanı York Çikolata Müzesi, Jorvik Viking Merkezi veya Ulusal Tren Müzesi gibi alternatif mekanlarda değerlendirebilirler. Günün sonunda buluşarak otelimize dönüyor ve tarihle modernitenin iç içe geçtiği bu özel günü dinlenerek tamamlıyoruz.
6 Gün
YORK - DURHAM - EDINBURGH
Otelde yapacağımız kahvaltının ardından valizlerimizi alarak, İngiltere’nin kuzeyinde tarih ve zarafetle bezenmiş şehirlerden biri olan Durham’a doğru yola çıkıyoruz. Taş sokakları Roma döneminin izlerini taşırken, kulelerinde Norman mimarisinin eşsiz örneklerini sunan bu şehir; hem doğal güzelliği hem de zengin kültürel mirasıyla bizleri karşılıyor. Gezimize, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan görkemli Durham Katedrali ile başlıyoruz. Romanesk mimarinin en seçkin yapılarından biri olarak kabul edilen bu kutsal mekan, aynı zamanda Harry Potter filmlerinden bazı sahnelere ev sahipliği yapmasıyla da hafızalarda yer edinmiştir. Ardından, 11. yüzyıldan günümüze kadar ayakta kalan ihtişamlı Durham Şatosu’nu dışarıdan inceliyor, hemen yanında bulunan, tarihi el yazmaları ve zengin kitap koleksiyonuyla ünlü Palace Green Kütüphanesi’ne göz atıyoruz. Wear Nehri üzerinde yer alan ve şehri katedrale bağlayan taş kemerli Farmwellgate Köprüsü, Orta Çağ atmosferini canlı şekilde hissetmemizi sağlıyor. Durham’da kısa bir serbest zamanın ardından tekrar bir araya gelip, Birleşik Krallık sınırları içinde kuzeye doğru yol alıyoruz. Doğa manzaraları eşliğinde, Kuzey Denizi kıyılarının serin esintisini hissederek İskoçya’nın başkenti Edinburgh’a ulaşıyoruz. Bu şehir, Orta Çağ ve Georgian dönemlerine ait mimarisiyle yalnızca taşları değil, zamana yayılan ruhu ile de büyüleyici bir cazibe sunuyor. UNESCO tarafından koruma altına alınmış tarihi dokusuyla hayranlık uyandırıyor. Edinburgh’daki ilk durağımız, 12. yüzyıla uzanan köklü geçmişiyle başlangıçta dini yapı olarak inşa edilip, zaman içinde saraya dönüşerek kraliyet ikameti haline gelen Holyrood Sarayı oluyor. Yol boyunca, şehrin seçkin eğitim kurumlarından Kraliyet Lisesi ve Edinburgh Müzesi gibi önemli yapıları da gözlemleme fırsatı buluyoruz. Bu kültürel zenginliklerin ardından, İskoçya’nın simgelerinden biri olan viski tadımı için özel bir merkeze geçiyoruz. Burada maltın üretim süreci, damıtılması ve yıllar içinde olgunlaştırılmasıyla ilgili uygulamalı bilgilerle eşsiz bir deneyim yaşarken, damaklarda kalıcı tatlar bırakıyoruz. Tadım sonrası, Edinburgh’un tarihi ve hareketli alışveriş caddesinde serbest zaman veriyoruz. Tarihi yapılar, sanat galerileri, kitapçılar ve geleneksel kilt mağazalarıyla çevrili sokaklarda özgürce gezip vakit geçirme şansını elde ediyoruz. Günün sonunda buluşup otelimize dönüyor, İskoçya’daki ilk gecemiz için dinlenmeye çekiliyoruz.
7 Gün
EDINBURGH - STIRLING - GLASGOW
İskoçya sabahına, Edinburgh’daki otelimizde alacağımız kahvaltıyla başlıyoruz. Günümüz, şehrin sakin ve zarif köşelerinden biri olan Dean Village ziyaretiyle başlıyor. Zamanın 18. yüzyılda adeta durduğu hissini veren bu büyüleyici köy, tarihi su değirmenleri, taş evleri, eski işçi atölyeleri ve pastel tonlarda taş balkonlarıyla sanki bir tabloyu andırıyor. Fotoğraf meraklıları için tam bir açık hava stüdyosu olan köyde, 1880’lerde inşa edilmiş ve dönemin yaşamını yansıtan Well Court binasını da keşfediyor, köyün geçmişini rehberimizden öğreniyoruz. Bu nostaljik başlangıcın ardından tekrar şehir merkezine dönüyor ve Edinburgh’un tarihi sokaklarında yürüyüş turuna çıkıyoruz. İlk durak olarak, şehri kuşbakışı izleyebileceğimiz The Vennel Viewpoint’e geçiyoruz. Buradan, volkanik bir kayanın zirvesinde yükselen ve İskoç Krallığı’nın simgesi haline gelmiş Edinburgh Kalesi’ni tüm ihtişamıyla seyrediyoruz. Sonrasında, eski şehirde yer alan Grassmarket ve rengârenk mağaza vitrinleriyle meşhur Victoria Street boyunca yürüyerek alışveriş ve fotoğraf molaları veriyoruz. Kısa bir yolculukla ulaştığımız Falkirk’te, İskoç mitolojisinin en etkileyici sembollerinden The Kelpies heykelleri bizleri karşılıyor. Her biri 30 metre yüksekliğinde ve 300 ton ağırlığında olan bu dev at başları, sadece birer heykel değil, aynı zamanda İskoç halkının atlara duyduğu derin bağlılığın simgesi olarak öne çıkıyor. Rehber eşliğinde mitolojik ve teknik detayları öğreniyor, yanındaki döner tekne asansörü Falkirk Wheel’i de ziyaret ediyoruz. Sonrasında, İskoç tarihinin altın sayfalarını barındıran, Orta Çağ atmosferini koruyan Stirling şehrine gidiyoruz. Burada, İskoçya’nın bağımsızlık savaşında kritik öneme sahip ve Kraliçe Mary’nin taç giydiği Stirling Kalesi’ni geziyoruz. Ayrıca, Cesur Yürek (Braveheart) filmine esin kaynağı olan William Wallace Heykeli önünde fotoğraf molası veriyor ve kahramanın öyküsünü dinliyoruz. 1314 tarihli zaferin yaşandığı Bannockburn Muharebe Alanı da turumuzun önemli noktalarından. Tarihle dolu bu rotanın ardından, İskoçya’nın en büyük ve Birleşik Krallık’ın üçüncü büyük şehri olan Glasgow’a hareket ediyoruz. Şehre girişte, mimarisiyle dikkat çeken Sherbrooke Mosspark Parish Kilisesi ve ardından Glasgow Katedrali’ni görüyoruz. Zengin koleksiyonlarıyla öne çıkan Kelvingrove Sanat Galerisi de ziyaret programımızda yer alıyor. Gün sonunda, Glasgow’un en popüler alışveriş merkezi Buchanan Street’te verilecek serbest zamanda dilerseniz alışveriş yapabilir ya da şehrin enerjisini hissederek bu büyük metropolü keşfedebilirsiniz. Son olarak buluşup otelimize dönüyor, dolu dolu geçen bu günü dinlenerek tamamlıyoruz.
8 Gün
GLASGOW - BELFAST - DUBLIN
Sabah erken saatlerde Glasgow’daki otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, İskoçya’dan Kuzey İrlanda’ya uzanacak yolculuğumuz için limana doğru hareket ediyoruz. İrlanda Denizi’nin serin sularında, yaklaşık 2,5 saat sürecek feribot seyahatiyle Belfast Limanı’na varıyoruz. Yeşilin ve grinin iç içe geçtiği, tarih ve kültürle bezenmiş bu şehir, bizleri Lagan Nehri kıvrımlarında karşılıyor. İlk durak olarak, 1906 yılında inşa edilmiş olan ve barok mimarisiyle öne çıkan Belfast Belediye Binası’nı ziyaret ediyoruz. Geniş alan üzerine kurulu bu ihtişamlı yapı, kubbesi, vitraylarla süslü salonları ve mermer zeminleriyle sadece mimari bir şaheser değil, aynı zamanda adeta sanatsal bir başyapıt niteliğinde. Rehberimizin anlatımı eşliğinde, şehirde uzun yıllar politik çatışmalara sahne olan Barış Duvarları’na gidiyor ve bu tarihî dönemin sessiz tanıkları olan yapıları anlamaya çalışıyoruz. Gezi programımızda, Avrupa’nın en etkileyici müzelerinden biri sayılan ve ünlü transatlantik yolcu gemisi Titanik’in inşa edildiği tersane bölgesinde bulunan Titanik Belfast Müzesi’ne geçiyoruz. Bu modern müze, geminin yapım sürecinden batışına ve dünya tarihindeki etkilerine kadar pek çok olayı interaktif sergilerle yaşatıyor. Ardından, şehrin kalbindeki hareketli alışveriş ve yaşam alanı Donegall Place’te kısa bir serbest zaman sunuyoruz. Daha sonra, Lagan Nehri’nin karşı kıyısına geçerek Stormont Sarayı’nı ziyaret ediyoruz. Kuzey İrlanda Meclisi’ne ev sahipliği yapan bu neoklasik yapı, mimarisi kadar çevresini saran yemyeşil bahçeleriyle de etkileyici bir ortam oluşturuyor. Belfast turumuzu tamamladıktan sonra, İrlanda Denizi boyunca güney rotasına devam ediyoruz ve bu kez İrlanda Cumhuriyeti’nin başkenti olan Dublin’e doğru ilerliyoruz. Şehre varışımızla birlikte rehberimizin kısa bilgilendirmeleri eşliğinde merkeze ulaşıyor, hem zengin kültürel geçmişi hem de güçlü edebi mirasıyla öne çıkan bu şehirde serbest zaman fırsatı sunuyoruz. Günün sonunda, Dublin’in simgesi haline gelmiş Temple Bar bölgesinde kısa bir mola veriyor, renkli publar ve Arnavut kaldırımlı sokaklar arasında şehrin canlı atmosferini hissediyoruz. Daha sonra otelimize dönerek, dolu dolu geçen bu günü dinlenerek sonlandırıyoruz.
9 Gün
DUBLIN - İZMİR
Son günümüzde, İrlanda’nın büyüleyici başkenti Dublin’in kalbinde unutulmaz anlar yaşıyoruz. Otelimizdeki kahvaltının ardından, şehri keşfetmek üzere yola çıkıyor ve tarih kokan sokaklarında keyifli bir tur gerçekleştiriyoruz. İlk ziyaret noktamız, adeta bir zaman kapsülü gibi bizi karşılayan ve dünyaca ünlü Trinity College oluyor. Üniversitenin kütüphanesinde sergilenen, 9. yüzyıla ait Book of Kells – el yazması İncil – zengin süslemeleri ve tarihi önemiyle hayranlık uyandırıyor. Harry Potter filmlerindeki Hogwarts kütüphanesine ilham veren Long Room ise sadece kitap koleksiyonu değil, atmosferiyle de akıllarda kalıyor. Dublin’in tarihine yolculuğumuzda bir sonraki durak, 13. yüzyıldan günümüze uzanan Dublin Kalesi oluyor. Ardından, 1191 yılında tamamlanan ve İrlanda’nın en büyük katedrali sayılan St. Patrick’s Katedrali’ni geziyor, Jonathan Swift’in mezarı başında Gulliver’in izlerini takip ediyoruz. İrlanda bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri olan ve geçmişin hüzünlü anılarını taşıyan Kilmainham Hapishanesi ziyaret programımızda yer alıyor. Son olarak, Dublin’in en önemli sembollerinden biri olan ve eskiden geçiş için yarım penny ücret talep edilen Ha’penny Bridge’i görüyor, ardından Grafton Street ile St. Stephen’s Green çevresinde serbest zaman veriyoruz. Bu süre zarfında dilediğiniz gibi alışveriş yapabilir veya parkta oturup Dublin’in büyüsünü son kez hissedebilirsiniz.
Belirlenen saatte buluşup Dublin Havalimanı’na geçiyor, SunExpress’in XQ 887 sefer sayılı uçağıyla saat 16:40’ta İzmir yolculuğuna başlıyoruz. Yerel saatle 23:05’te İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na iniş gerçekleştiriyor ve bu unutulmaz Britanya turumuzu tamamlıyoruz. Her köşesinde tarih ve hikâye barındıran bu eşsiz yolculuğun ardından, bir sonraki keşiflerde yeniden buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
Fiyata Dahil Hizmetler
- SunExpress Hava Yolları ile İzmir – Londra / Dublin – İzmir gidiş–dönüş uçak bileti ve tüm liman vergileri
- Programda açıkça belirtilmiş tüm şehir ve kültür turları
- 4* ve 3* otellerde, kahvaltı dahil 8 gece konaklama
- Buckingham Sarayı ziyareti ve giriş ücreti (fiyata dahil!)
- Windsor Kalesi ve Stirling Kalesi gezileri (giriş ücretleri dahil)
- Holyrood Viski Fabrikası ziyareti ve tadımı (üretim süreçleriyle birlikte)
- Belfast – Cairnryan feribot bileti
- Program boyunca konforlu, lüks otobüs ile tüm şehirlerarası ulaşımlar
- Thames Nehri gezisi (tekne turu)
- Tüm konaklamalara ait turist şehir vergileri
- Tüm şehir giriş ücretleri, bölgesel gümrük vergileri
- Tüm otoban ve otopark ücretleri
- Profesyonel Türkçe rehberlik hizmeti
- Zorunlu TÜRSAB seyahat güvence paketi, mesleki sorumluluk sigortası, yurtdışı sağlık sigortası ve iptal güvence teminatı (Not: 65 yaş üzeri misafirler için sigorta kapsamında ek prim uygulanır.)
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
- Yurtdışı çıkış harcı (Güncel bedel yolcu tarafından mobil uygulama, bankalar ya da havalimanı üzerinden ödenebilir.)
- Program dışında, misafirlerin tercihiyle yapılacak kişisel müze, ören yeri ve saray ziyaretleri
- Öğle ve akşam yemekleri, yemeklerde alınacak alkollü/alkolsüz içecekler
- Otel ekstraları, kişisel harcamalar ve alışverişler
- Rehber ve şoför bahşişleri (isteğe bağlıdır, teşekkür amaçlıdır)
Servis Güzergahları ve Saatleri- 15:40 - Adnan Menderes Havalimanı (Dış Hatlar)
Detaylar
- Fırsatın Son Kullanma Tarihi: 30.07.2025
- İşletmeden perakende satış fişinizi veya faturanızı almayı unutmayınız.
- Satınalma işlemi tamamlandıktan sonra fırsat kodunuz ve rezervasyon telefon bilgileri tarafınıza mail ve sms yoluyla ulaştırılacaktır.
- Dilediğiniz kadar kupon satın alabilir ve sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.
- Detaylı Bilgi için 0 537 419 54 07 nolu telefonu 09:00- 23:00 arası arayabilirsiniz.
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()
![İzmir'den Uçaklı 8 Gece 9 Gün Konaklamalı Büyük Britanya Turu]()